Kategori arşivi: Genel

Çocuk Aldırma Fiyatları ve Nedenleri

Meme kanseri, teşhisi oldukça basit bir kanser türüdür. Her kadın, çok basit bir muayene ve kendini izlemesiyle, ayda bir kere, 2 dakikasını ayırarak bunu anlayabilir. Kendi kendine muayenede, kadınlar ayna karşısına geçerek en başta memelerini izlerler. Daha sonra meme üzerinde herhangi bir değişiklik varsa bunları gözlemlerler. Bu değişikliler, memede oluşan portakal kabuğu şeklindeki pürüzlü görünüm, meme üzerindeki olağandışı küçük çukurluklar, memedeki kızarıklar, meme halkası bölümünde görülen soyulmalar, kaşıntılar, meme ucunun görüntüsünün değişmesi, meme başından gelen akıntılar kötü huylu bir tümörün bulunduğuna işaret edebilir. Çocuk aldırma fiyatları ve nedenleri ile ilgili bilgi almak için http://www.kurtaj-fiyatlari.org/cocuk-aldirma-fiyatlari-ve-nedenleri/ adresini ziyaret edebilirsiniz.

Göz ile kontrol bittikten sonra, sırada elle yoklama ile muayene vardır. Bu yöntemde meme ve çevresine, parmaklarla dokunularak, sert bir cisim aranır. Memeye fazla baskı yapılmamasına dikkat edilir, zira bu, memenin dokusuna geçici olarak zarar verebilir. El ile kontrolde, özellikle muayene edilmesi gereken noktalar, memenin üst bölgesinden, koltuk altına doğru uzanan bölümdür. Bu bölümde ele gelecek yumru şeklinde bir sertlik ya da anormal bir şişlik ve ağrı varsa uzman bir jinekoloğa görünebilirsiniz. Ama paniğe kapılmanıza gerek yok. Çünkü muayeneniz sırasında dikkatinizi çeken olağan dışı durumların çoğu, kötü huylu bir kanser belirtisi değildir.

Düşük Hapı Avantajları Nelerdir?

Uzman kadın sağlığı doktorları tarafından tüm olası yan etkilerine ve pek çok kadında kullanımının sakıncalı olmasına rağmen uygun kişilerde ve kurallarına uygun şekilde kullanıldığında Mifepriston ile istenmeyen hamileliklerin sonlandırılması güvenli bir yöntem olarak tercih edilmektedir. 1982 yılından itibaren yapılan klinik çalışmalarda Mifepriston’a ait uzun vadede olumsuz sayılabilecek bir etki bulunamamıştır. Fakat sürenin son derece kısa bir süre olmasından ve uzun dönemde kesin olarak zararsız olduğuna karar  verebilmek için daha fazla çalışma ve veri gerekmektedir.  Sürekli dezavantajlarından bahsedilen kürtaj hapının avantajları da vardır. Bu avantajlar;

  • Cerrahi herhangi bir müdahale gerektirmez.
  • Genel anestezinin taşıdığı riskleri taşımaz.
  • Kürtajın komplikasyon risklerinden herhangi birisini taşımaz.
  • Gelişmekte olan ülkelerde uygun koşullar altında yapılmayan kürtajlara bağlı ölüm ve komplikasyon riskini azaltır.
  • Bu hapların dezavantajları ise;
  • Kadınların hepsi için uygun bir yöntem değildir. Gerçekte kadınların bir çoğu bu ilacın kullanımı açısından kontraendikasyon sınıfına girer.
  • Yan etkiler ve istenmeyen etkiler kürtaja oranla fazladır.
  • Genelde 10-15 dakika süren kürtaja oranla çok uzun zaman alır.

İktidarsızlık ve Nedenleri Nelerdir?

İktidarsızlık nedenleri iki farklı grupta inceleyebiliriz. Bunlar psikolojik ve fiziksel nedenlerdir.

PSİKOLOJİK NEDENLER

Psikolojik kaynaklı etkenler şunlardır:

  • Sabah ereksiyonu
  • Mastürbasyon ile ereksiyon
  • Performansla ilgili kaygı
  • Suçluluk hissetme
  • İlişki problemleri
  • Gizli eşcinsellik
  • Depresyon
  • Yorgunluk
  • Bu sorunlarla karşılaşan kişilerin ilk bilmesi gereken şey, iktidarsızlığın artık tedavisi mümkün olmayan ve çaresiz bir dert olmadığıdır. Üroloji klinikleri ya da uzmanların muayenelerine gidilip iktidarsızlık sorunu çözülebilir.

FİZİKSEL NEDENLER

Fiziksel (organik) nedenler ise şu şekildedir:

  • Damarların bozulması (bu fiziksel değişiklik genellikle yaşlılarda görülür özelliklede tansiyon hastalarında)
  • Şeker hastalığı
  • Sigara kullanımı
  • Gereğinden fazla alkol kullanmak
  • Aşırı kilolu olmak
  • Tansiyon ve depresyon ilaçlarının yan etki yapması
  • Kokain gibi uyuşturucuların yan etkisi
  • Penisten gerektiğinden fazla kan alınması
  • Sinir sistemi hastalıkları
  • Omurilik ve beyin rahatsızlıkları
  • Karın ve prostat bölgesinden ameliyat olmak
  • Hormon problemleri
  • Prolaktin denilen hipofiz hormonunun aşırı üretimi (bu çok nadir görülen bir durumdur. )
  • Atardamarların daralmasından kaynaklı penise gelen kanın azalması
  • Toplardamarların gerektiğinde kapanamayıp gelen kanı geri kaçırması
  • Penise gelen ya da giden damarların hasarlanması
  • Yüksek kolesterol
  • İlaçların yan etkisi
  • Penisin süngersi yapısını etkileyen hastalıklar

Çocuk Aldırma Teknikleri Nelerdir? Sonrasında Ne Yapılır?

Çocuk aldırma yöntemleri ve sonrasındaki süreç nasıl işler
Çocuk aldırma yöntemleri ve sonrasındaki süreç nasıl işler

Vakum tekniği, rahim ağzından içeri girilip gebelik materyalinin temizlenmesi işlemidir. Küret yöntemi, kaşık şeklindeki aletler ile gebelik materyalinin alınmasıdır. Fetal materyal vakumla alındıktan sonra, içeride vakumun ulaşamadığı bazı bölgeleri temizlemek için küret yöntemi kullanılır. Fakat bu yöntem günümüzde çok nadir vakalarda kullanılmaktadır. Yapılan araştırmalara göre; vakum yönteminin daha çok tercih edilmesinin sebebi, ileriye dönük anormallik bırakmama, yani travma riskinin daha az olmasıdır. Kaşıkla alındığında, rahmin iç dokusunun, yani bebeğin tutunduğu bölgenin tamamen alınmasından dolayı sonradan birtakım yan etkilerin ortaya çıkma ihtimali çok yüksektir.

Kürtaj işlemi, ortalama beş dakika kadar sürmektedir. Hastayı genel anestezinin etkisinden geçmesi için bir saat gözlem altında tutmak gerekir. Kişi daha sonra günlük hayatına dönebilir. Adet kanamasından az miktarda vajinal kanama olabilir. Bu kanama yaklaşık 10 gün kadar sürmektedir. Kürtaj olan kişi, bu işlemden ortalama biç buçuk ay sonra tekrar adet olur. Kürtajsonrası, kişi, enfeksiyonlara yatkın haldedir. Bu yüzden cinsel ilişki, deniz, havuz gibi aktiviteler yasaklanır.

Düşük Hapı Kullanacakların Dikkat Etmesi Gerekenler Nelerdir?

Düşük hapı kullanırken nelere dikkat etmeli
Düşük hapı kullanırken nelere dikkat etmeli

Hamileliğin sağlıklı bir şekilde devam etmesi yumurtalıklardan salgılanan progesteron adı verilen hormona bağlıdır. Bu hormonun yokluğunda embriyonun yerleştiği endometrium tabakası dökülür,  kanamayla atılır ve gebelik düşükle sonuçlanır. Tek başına kullanıldığında her zaman düşük gerçekleşmeyebilir. Tıpkı missed abortusta olduğu gibi bebek içeride ölür ancak rahim dışına atılamayabilir. Bu durumda düşük hapının amacına ulaşabilmesi için rahim kasıcı başka ilaçla ile birlikte kullanılması gerekir. Bu amaçla en sık, gerçekte bir ülser ilacı olan ancak ikinci etki olarak içerdiği prostaglandin nedeni ile rahim kasılmalarını başlatan başka bir ilaç kullanılır.

Bu ilaç tek başına kullanıldığında başarı şansı yani gebeliğin düşükle sonuçlanma olasılığı %60 civarındadır. Rahim kasılmalarını başlatan başka bir ilaçla birlikte kullanıldığında ise bu oran %92’ye çıkmaktadır. Ancak bu oranlar sadece 7 haftalığa kadar olan gebelikler için geçerlidir. Yapılan çalışmalar iki ilacın bir arada kullanıldığı durumlarda 9.haftaya kadar kullanılabileceğini göstermektedir. Ancak bu haftalara ulaşıldığında progesteron seviyesi ilacın bloke edebileceğinden daha fazla olduğu için başarı şansı azalır. Düşük hapı kullanmadan önce dikkat edilmesi gereken tek nokta, bu iki ilacın birlikte kullanılması değildir tabiki.

Düşük Hapı Nedir? Niçin Kullanılır?

Gebeliğin 10. haftasındayken kadın kendi isteğiyle çeşitli yöntemler kullanarak hamileliğine son verebilir. En güvenilir ve emniyetli haplar günümüzde 2 tane bulunmaktadır. Birincisi mifepriston (RU 486) hapı diğeri ise misoprostol hapıdır. Günümüzde bazı kadınlar gebeliği sonlandıran hapın varlığından habersiz olduğu için kendi kendilerine karınlarına kesici aletler saplayarak hem kendi hayatlarını hem de bebeğin hayatını tehlikeye atmaktadır, ki bu durumlar asla başvurulmaması, denenmemesi gereken işlemlerdir. Hayatı tehlikeye atacak bu yöntemler yerine uzman kimyagerler ve biyologlar düşüğe sebep olan, insanların hayatını tehlikeye atmayacak ve zarar vermeyecek şekilde kimyasal haplar geliştirmiştir. Maalesef bu haplar ülkemizde bulunmamaktadır.

Hamileliği sonlandırmaya karar vermiş olan kadınlar gebeliğin 12. haftasına kadar bu hapları kullanabilir ama tek başına kullanmamalıdır. Uzman doktorların gözetim altında kullanılmalı ve dikkat edilmelidir. Misoprostol hapı rahim kasılmalarına sebep olur. Kasılan rahim gebeliğin sonlanmasına neden olur. Kusma, ishal ya da rahimde kramplara sebep olur. Eğer hap kullanımından sonra aşırı derecede ağrı ya da kramp hissedilirse, günler sonrası bile aşırı derecede kanama devam ederse hasta doktoruna başvurmalıdır.

Kürtaj Sonrası Adet Kanaması Ne Zaman Olur?

Kürtaj işleminden sonra hastada 3-4 gün boyunca kanama, ağrı, kasıklarda oluşan kramplar olabilir. İlk adet görme 30 ya da 40 gün sonradır. İlk adet 20 gün erken olabilir ya da adet gecikebilir. Kürtaj işleminden sonra hasta altı hafta geçmesine rağmen eğer hala adet olmadıysa mutlaka bir konta mine olmuş demektir. Bu durumla karşı karşıya kalındığında zaman kaybetmeden hemen doktora başvurulmalıdır. Ultrason ile rahim içerisine bakılır.

Rahim içinde parça kalıp kalmadığına, yapışıklık olup olmadığına ve hormonlardan kaynaklı bir durum olup olmadığına bakılır. Kısa zamanda rahatsızlığın tanısı konur ve tedaviye başlanır. Başarılı bir kürtajdan sonra en fazla 10 gün sonra adet kanaması başlayabilir. Kürtaj adet gecikmesine neden olabilir ama asla kısırlığa neden olmaz. Kürtaj sırasında rahim içinde parça kalabilir bu sorun göz ardı edilemez çünkü parça kaldığı fark edilmezse gebelik devam ediyor olabilir. Bu durum annenin hayatını tehlikeye sokar. Çok nadir görülen durumlardan biride rahim içinde oluşan yapışıklıktır. Bu nedenle hasta adet görmeyebilir.